Geçmişi ne sıklıkla arıyoruz?Daha doğrusu ''geçmiş'' dediğimiz şeyi her aradığımızda bulabiliyor muyuz?Ya da her aradığımızda onu elimizle koymuş gibi bulabiliyor muyuz?Soruları çoğaltmak pek tabii ki mümkün.Bizi,varlığımızı hatırlamamız açısından sürekli olarak kamçılayan şeydir ‘’geçmiş’’.Geçmişi hatırlamak için çaba göstermek;okumak,gezmek ve en önemlisi görebilmek gerek.Kentlerin giderek ‘’yozlaştığı’’ şu günlerde maalesef bu mümkün değil.En azından kentler hakkında ‘’okumalar’’ yapabileceğimiz kaynaklar hala varlığını sürdürüyor.Bir memlekette yaşamak ve orayı tanımak çok daha farklı şeylerdir.Hemşehrilik mefhumunu eğer sadece orada ikamet edenler ile hatırlıyorsan sen sadece o şehirde yaşıyorsun demektir.Halbuki;bir şehri tanıyan ve o şehirle beraber varlığını hatırlayan her birey için asıl hemşehri yine o şehrin kendisi;binaları,kültürü ve tarihi olacaktır.Bunları bir arada yakalamak için edebiyat denilen sihirli harita bize hep yol gösterir. Yollarında yür
vergi, finans, fintech