Ana içeriğe atla

Günaydın İkindi

Güneş bulunduğum yerküreden yavaş yavaş imtiyazını,başka bir yerkürede kullanmak üzere hazırlıklara başlarken uyandım.Gördüğüm rüyanın yalnızca bir hulya olduğunu anımsayarak,beyaz tül perdeden binaları ve onların müsaade ettiği kadar gökyüzünü görebildim.Sanırım evdekiler de,tıpkı bir kaç ay önceki sıcaklar gibi pılısını pırtısını toplayıp gitmişti.Karnım acıkmamıştı,ne hikmetse çocukluğumdan beri de açlık duymazdım doğru dürüst.Kalkıp halıdaki desenlere bakarken,bu ucuz ama moda halının ne kadar zevksiz bir kişi tarafından tasarlandığını düşündüm.Renk cümbüşü yapacağım derken,canım renklerden rastgele bir tablo yapıp atmıştı sanki yapan adam-ya da kadın.Saat gerçekten geç olmuş,yatağım dışında tüm yeryüzü de soğuktu.Bunu yataktan çıkar çıkmaz anlayabiliyordunuz.Haberlere baktım,bir kaymakam şehit olmuş,Kanadalı Cohen hayata gözlerini o bas bareton sesine inat sessiz sedasız yummuş.Diğer haberlerde aynı işte,şuan zar zor görmeye çalıştığım gökyüzü gibi dünya,giderek çalıyor umutlarımızı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b