Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Futbol ve Spor Anlayışımız

* Taraftarlık algılarımızı sonuna kadar kapatıp,bu yazıyı öyle okuyalım.Ben yazarken öyle yazdım çünkü.Tarafgir olmak bazen güzeldir,fanatizme kaçana kadar.Ondan Sonrası ise malum.Bugün maalesef siyaset,spor ve bir çok şeyde ''fanatizm'' bütün algılarımızı kapatmış vaziyette.Fanatizm toplumsal duyarlılığımızı felç etmiş,bir başkası için ''üzülmek'' ve ''sevinmek'' denilen melekelerimizi katletmiştir.YAŞASIN SEVGİ VE HOŞGÖRÜ * Futbol benim için çok şey demek.Bir çok anım futbol ile,futbol ile yatıp kalkmayı yavaş yavaş bıraksam bile.Bugünlerde keyif veren futbol izlemek için bütün kanalları geziyorum,bulunca çölde su bulmuş gibi oluyorum.Değişen futbol anlayışı,aşırı radikal bir futbol taktiği ile bezenmiş vaziyette.Yenmek için her yolun uygun olduğu bir seyir olmuş artık futbol.Maalesef.Piyasa değerleri,oynanan futbolun önüne çoktan geçmiş.Ortada dönen milyon dolarlar ise birilerinin iştahını kabartmış ve bugün sadece o iştahı kabara

Avam Garde Trio

Son zamanlarda enstrümantal müziğe bir hayli kendimi kaptırdım diyebilirim.Bu süreçte solo olarak dinlediğim sazlar ve polifonik bir harman olarak bir arada dinlediğim müzikler oldu.Bu kişi ve grupların arasında en çok hoşuma giden ise AVAM GARDE TRİO oldu.Yaptıkları müzik,dinlediğiniz andan itibaren sizi kendinize bırakıyor.Müthiş bir performans var her eserde.Bu grup kendini ''müziği kalıplara sığdırmaya çalışmayan,seyyah mizaçlı ve maceraperest ahenk sevdalılarının bir araya gelmesiyle doğan bir ruh'' olarak adlandırıyor.Bana daha fazla söz düşmez buyurun kendilerini dinleyin.Aynı zamanda ''Eyüp Balad'' favorimdir. Grubun internet sitesi ; http://www.avamgardetrio.com

Havalar Bozuyor,Okuyun

Sonbahar bütün sarışınlığı ve son derece yılışık olan yağmurları ile geldi yine.Okulların bu dönemde açılıyor olması bana ayrıca bir sıkıntı katarken,önümüzdeki bir kaç hafta çok verimsiz geçecek gibi duruyor.Bozuk yol ve kaldırımlardaki su birikintileri,açık alanları olan mekanların artık vakit geçirmeye kapalı olması vb. durumlar insanın moralini bozuyor.Bu kadar kötü giden mevsim şartlarının yanı sıra iyi giden başlıca şeylerden birisi şüphesiz edebiyatın kendisi.Şu sıralar roman yerine öykü okumayı tercih ediyorum.Sebebini ilerleyen zamanlarda anlatırım.Öykü deyince sizin aklınıza kimler geliyor bilmiyorum ama benim aklıma Orhan Kemal ve Sait Faik geliyor.''Ekmek Kavgasını'' ilk okuyup bitirdiğim anı hatırlıyorum da;gerçekten bir kavga içinde olduğumuzu anlamıştım.İşçileri,patronları ve sıradan insanları o kadar güzel anlatmıştı ki...''Hayatımı yazsam roman olur...'' sözünü ''Bırakın ben yazarım'' dese haklı sayılırdı,bizi en iyi bize