Ana içeriğe atla

İki Güzel ''Cİhan''

İki albümü de dinledim;inanılmaz müzikler,hoş sözler ve müthiş ruh.Şarkıların pek çoğunu Birsen Tezer yazmış ve bestelemiş.Yolda dinleyin,molada dinleyin,evde dinleyin kısaca;mekan gözetmeksizin,açın,arkanıza yaslanın ve dinlenin.İki albümde çok güzel.Özellikle müzik albümü koleksiyoncularının muhakkak alması gerekir diye düşünüyorum.

1-Cihan


albüm arka kapağı;

Müzikle tanışmam ortaokul yıllarına rastlar. Okul orkestralarındaki solistlik deneyimim, 82-83 yıllarında katıldığım Milliyet Liseler arası Müzik Yarışma'larında aldığım dereceler, bundan sonraki yaşamımda müziğin önemli bir yer tutacağını belli eder nitelikteydi. Sonuçta yüksekokul tercihimi müzik eğitiminden yana kullanıp 1984 yılında İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nın sınavlarına girip eğitime başlamaya hak kazandım. Bir enstrüman öğrenip çalmak en büyük hayallerimden biriydi. Şans eseri 'kanun'enstrümanını seçip, öğretmenim Erol Deran'dan neredeyse birebir ders almak da gerçekleşen hayallerimden biriydi benim için.

Mezuniyetimden kısa bir süre önce profesyonel müzik yaşamıma başladım. İlk önceleri tek bir gitar ile başlayan serüven 1990 yılında zenginleşerek yerini grup sound’una bırakmaya başladı. İstanbul'un çeşitli mekanlarında grubumla birlikte kendi zevkime uygun repertuarımı oluşturup performanslar sergiledim.

1998 yılında Bülent Ortaçgil'in 'Light' adlı albümünde Ortaçgil'le bir düet yaptım (“Kimseye Anlatmadım”) Daha sonra yine Ortaçgil'in şarkılarından oluşan tribute albüm 'Şarkılar bir oyundur'da, 'Çığlık Çığlığa' adlı şarkıyı seslendirdim. Bunun yanı sıra İlhan Şeşen ve Gürol Ağırbaş ile küçük çalışmalarımız oldu. İlhan Şeşen'in hazırladığı bir fim müziğini seslendirmek, Gürol Ağırbaş'ın henüz çıkmamış albümünde vokallerde yer almak gibi... sabırsızlıkla beklediğim/iz…




2-İkinci Cihan

albüm arka kapağı;

İlk albümü 'Cihan'ı 2009 yılının Temmuz ayında yayınlayan Birsen Tezer , uzun süredir sahnede de birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bayhan (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gitar) ile yola ikinci albümleri 'İkinci Cihan' ile devam ediyor. 

Akın Eldes (elektrik gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon), Bülent Ortaçgil (akustik gitar), Erkan Oğur (perdesiz gitar, kopuz), İlhan Şeşen (vokal), Özer Arkun (çello), Sibel Köse (vokal), Tarık Aslan (bendir, erbane) gibi değerli isimlerin de konuk müzisyen olarak yer aldığı 'İkinci Cihan' albümünde dokuz şarkı yer alıyor.

Gürol Ağırbaş'ın 'Eylül' isimli bestesine Bülent Ortaçgil'in söz yazdığı 'Kendi Kendime', ilk albümde yer alan 'Balıkesir' isimli şarkının da sahibi olan Zafer Cımbıl'dan 'Delikanlı', 'Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey' isimli filmin hiçbir yerde kayıtlı olarak yer almayan, İlhan Şeşen bestesi 'Ne Tuhaf' ve Sami Batok sözü ve müziği 'Boşver' isimli şarkıların dışında yer alan beş şarkının sözü ve müziği Birsen Tezer imzalı.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b