Fokur fokur kaynıyor ocağın üzerindeki cezvede nane limon.Üşütme tutmuş vücudum,adım atamıyorum.Tam ocağın altını kapatacakken;hapşırıyorum.
* * *
Yeni bir yıla girmenin heyecanını duymadım hiç.Yeni yıla sayılı günler kala hastalandım.Çoraplarım çift kat;kazağım bir organ,''geçmiş olsun'' dilekleri bir yorgan oldu.Yeni yıla az kaldı...Sahi heyecan duyuyor musunuz?Ya da siz de benim gibi,takvimde değişecek bir rakam olarak mı görüyorsunuz yeni yılı?Yaş almak-yaşlanmak-çok umurunuzda değil anlaşılan;ne tesadüf benimde.Yeni yılın hemen başlarında doğum günüm var,hepsi bu benim için.Doğum günüme kadar attığım her tarihte silgiye ihtiyacım oluyor genelde.Bilirsin,''2016''yazarsın sonra fark edip,sondaki rakamı bir artırarak ''...7'' yaparsın.Böyle böyle ne silgiler tükettik.Birkaç sene önce sandığın olayların üzeriden en az beş yıl falan geçtiğini anladığında ''O kadar olmuş mu?'' deyip hayret edersin.Daha dün yeni olan arabalar,şuanda bilmem kaçıncı el olmuş hatta baya ucuzlamış olur.Takip edemezsin artık haberlerin hangi yılın haberi olduğunu.Anne,babanın elli yaşına yaklaştığını bildiğin an;hayat senin için duraksar,daha merhametli olursun.Yüzündeki sakallarda gürleşir,çocukluğun aynada kaybolur artık.İçinde aradıklarının yanına şimdi bir de ''eski'' dahil olur,yıllar geçtikçe.Yeni yıla sayılır günler kaldı...Bu yüzyılın bile üzerinden on yedi koca sene geçmiş.Halbuki neydi o ''milenyum'' dedikleri şaşalı ''2000''.Hayal meyal hatırladığım kadarı ile;cep telefonu reklamları,bilişim sektörünün ticaretteki payı,farklı oyuncaklar ve filmler...Sürekli olarak pompalanan bu reklamlar sonucunda herkesin bir telefonu olmuştu.Uzun antenleri ile belde takılı,polifonik zil sesleri.Bu polifonik zil seslerinin arasında son yolculuğuna uğurlamıştık Kemal Sunal'ı.Yok daha neler!On yedi sene...
* * *
Nane limonu içtim,dibindeki naneleri kaldı.Daha iyiyim şimdi,yeni yıla sayılı günler kala...
Yorumlar
Yorum Gönder