Ana içeriğe atla

Labirent İçin Metinler

Dönem başlamadan aldığım kırmızı kapaklı, büyük boy ve kareli defterime ekonomi bilgileri yazmak istemedim. Okula girerken aldığım defterlerde hala bolca yer olduğu için bu defteri daha benimle müsemma işler için kullanmaya karar verdim. Defterin ilk sayfasına koca harfler ile ''LABİRENT İÇİN METİNLER'' yazdım.

Labirent kurmak, düşünen bir varlık olan adem için olmazsa olmaz bir eylemdir. Tabii 'düşünen' insanlar için elzemdir bu labirent kurma eylemi. Herhangi bir konuda tahakküm kurmaksızın, analitik düzlemde konuyu ele alan veya almaya çalışan insanlar için kendi labirentleri önemlidir. Kaybolmak pahasına, hayatları bitesiye kadar devam ederler arayışa. Arayışın içinde, bazen, Şeyh Galip ile Rilke tavla oynar bu labirent ustalarının yolunun kenarında.

Kurdukça çoğalan yolların sonunda bir edim mi umurumda olmalı yoksa yolda olmanın kendisi yetmeli bu hoyrat ruhuma? bilemiyorum. Ama bu defteri, itina ile tutacağımdan ve kimseye okutmadan ilelebet saklayıp yeni defterlerde de anlamlar türetmeye çalışacağımdan eminim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b