Ana içeriğe atla

Davet

Bu metin, 'ev sahipliği' yapmayı seven bir insanın, hayatı boyunca düştüğü boşlukları anlatmak için yazılmıştır. Hayatına davet ettiği insanlar, düşünceler ve varlıklar hakkında duyduğu hüzünleri barındıran bu yazı bütünü hakkında bilmeniz gereken tek şey, yazanın tuhaf ruh hallerinde olduğudur.

Yeni bir uzam yaratmak için kendimize, bir düşünce yoluna gireriz ya da yeni arkadaşlıklar kurarız. Sonunda aradığımızı bulamayız ve başka yollara kırarız dümenimizi. Daha önce bahsettiğim 'labirent kurma' ile alakalı bir mesele bu. Bir girdap aslında, içine çektikçe girift ve can yakıcı. Kişioğlu içinse bu durum 'leyla' ya da 'avara' olmak olarak nitelendiriliyor. Sonuç olarak, düşünme yetisini kullanmak, zihinsel arayışlar içinde olmak ve akıl duvarlarını aşmaya çalışmak beyhude bir çaba; düşünmeyen, düşünemeyen ve bunlara üşenen insanlar için. Davet ettiğiniz ve beraber arayışlar içinde olmak istediğiniz bazı insanların sığ düşünceleri ve hareketleri, kendilerinden emin olma konusu kadar sizi onlardan soğutmuyor. Girdap içine beraber giriyorsunuz ve bilmediğiniz bir yolda başınız döne döne devam ediyorsunuz. Davet ettiğiniz arkadaşınız ise halinden ve sarhoşluğundan memnun bir halde yoluna devam ediyor. Siz ise mideniz bulanmış; gözleriniz kaymış, dengeniz şaşmış ve bitkin bir halde kendinize gelmeye çalışıyorsunuz.

Kısaca, hayatınıza sağ ayağı ile giren bu güruh, taharet almadan çıkıp gidiyor. Zamanınızın içine ettiği için pişmanlık duyuyorsunuz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b