Ana içeriğe atla

Bu Çağda Mutlu Olabilme ve İhtiyaçlarımız

Aslında yazımı çok daha sonra yazmak istiyordum. Lakin, şimdi yazmak ve içimdeki bir takım sorunları hemence sizinle paylaşmak istedim. Henüz tam okumalarını yapamadığım; siyaset bilimi, ekonomi ve sosyoloji gibi konulardan da yararlanarak sizlere bu yüzyılda mutlu kalabilmenin bedellerini anlatmaya çalışacağım. Birinci küreselleşmenin ardından hızla artan teknoloji ve sanayi sayesinde pek çok alanda yenilikleri hayatımıza dahil eder olduk. Dünya devletleri hem birbirleri ile ekonomik anlamda daha çok irtibat halinde oldu hem de merkez devletler, çevre devletlerin üzerinde daha çok söz sahibi konumuna geldi. Bu küreselleşme aynı zamanda haberleşme ve üretim çeşitliliği ile beraber yeni meslek gruplarının doğmasına sebebiyet verdi. Tarihsel süreç içerisinde pek çok sanayi devrimi yaşayan ademoğlu bugüne geldiğinde yeni bir sanayi devrimi ile karşı karşıya geldi: Endüstri 4.0.
Endüstri 4.0, tam olarak üzerinde düşünce geliştirebileceğim bir konu değil çünkü henüz bu konuda çok fazla makale ve haber okumadım. Ama biraz bildiğim kadarı ile, üretim aşamasında devrim niteliğindeki değişimleri kapsayan bir süreç. Şöyle ki, reel sektör üreticileri başta olmak üzere endüstriyel üretimde bulunan firmalar üretim aşamasında otomasyon sistemlerini daha çok kullanacak. Robotların devreye girmesi sonucunda daha az zamanda daha fazla kar elde edilecek. Bu bahsettiğim tabi en temel bilgi. Çok daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlar farklı kaynaklar yardımı ile bu konuda bilgi sahibi olabilirler.

Yukarıdaki cümlelerde anlattığım 'ekonomik düzen' meseleleri hepimizi etkileyen ve günlük yaşantımıza şekil veren hadiseler. Ekonomik düzen ve gelecek hakkında bir takım öngörümüz var hepimizin. Eksik ya da değil hepimizin bu geçim derdi(maişet) konusunda bilgisi ve tecrübesi daha da önemlisi beklentisi var. Bu düzenlerin kurulup yeni imkanlar yaratırken başka imkanları da bertaraf etmesi tabii olarak 'modern insanı' üzüyor. Çünkü hayattan bir takım beklentileri( maddi anlamda) olan bizlerin, ekonomik bağımsızlığımızın olması durumunda bir takım edinimlerine kavuşacağımızı bilmemiz bize bir takım sosyal  ve siyasal refleksler yaptırtıyor. Beklentilerimiz doğrultusunda oy veriyoruz ya da farklı sosyal gruplarda faaliyetler yürütüyoruz.

Bu çağda mutlu olabilmenin ana omurgasını, maalesef, maddi ihtiyaçlarımız oluşturuyor. Her yanı saran reklamlar bize yeni ihtiyaçları türetiyor. Aslında bize ait olmayan bu ihtiyaçların, tanıtımlarında gördüğümüz kadarı ile onlar olmadan yaşayamayacağımız doğrultusunda. Bu çağda gerekli olan şeylerin yanında bence insanı bir nebze de olsun rahatlatacak meselenin, doğru soru sormak olduğunu düşünüyorum. Mesela ''Benim neden bilmem ne marka telefonun bilmem ne modelinden yok?'' sorusu yerine ''Benim neden altı-yedi bin liram yok?'' sorusunun sorulması gerektiğinden yanayım. Böylelikle maddi olgunluğumuzu ve ne kadar paraya ihtiyacımızın olduğunu görmüş, hayatın yakamızdan asla düşmeyen ve düşmeyecek olan gerçekliği ile daha hazır bir şekilde yol yürümüş oluruz. Mutlu olmanın formüllerini bilmiyorum. Lakin bu yüzyılda ana meselenin, avcı-toplayıcı insan toplumlarında bile hatta, geçim ve yaşam kaygısı olduğunu biliyorum. Dertlerimizin bu yüzden kadim olduğunu söylemem ve bu büyük acunda uzun yıllardır varoluşuna işaret etmem ''Böyle gelmiş böyle gider'' demek değil, gerçeklerin yakamızdan asla düşmeyeceği gerçeğine vurgu yapma amacım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Düzen Hesap Planı Nedir ?

 Tek Düzen Hesap Planı (TDHP), işletmelerin muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını standart bir formatta tutmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye'de, TDHP 1994 yılında yürürlüğe girmiştir ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. TDHP'nin temel amacı, mali tabloların anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırmak, muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamaktır.     Tek Düzen Hesap Planının Özellikleri 1. Standartlaşma:    - Bütün işletmeler için aynı hesap kodları ve hesap isimleri kullanılır. Bu, farklı işletmelerin mali tablolarının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.    2. Detaylı Yapı:    - TDHP, ana hesaplar, alt hesaplar ve yardımcı hesaplardan oluşur. Bu yapı, muhasebe kayıtlarının daha detaylı ve spesifik olmasını sağlar.   3. Hesap Kodları:    - TDHP'de her hesap için belirli bir kod sistemi kullanılır. Bu kod sistemi, hesapların sınıflandırılma

Marketing Mix Nedir ? (4P)

 Son zamanlarda  pek çok insan e-ticarete yöneldi. Özellikle 18-40 yaş arası için bunu söylemek mümkün. İnsanlar ekonomik özgürlüklerini kazanmak için .eşitli yollara başvuruyor. Bunun başında da ticaret geliyor. Yüzyıllardır servet sahiplerinin mesleği olan "tüccarlık" her ne kadar form değiştirse de nüvesindeki ruh aynı: kar etmek! Kuzenim, arkadaşlarım ve pek çok kişi son zamanlarda e-ticarete yöneldi. Ben de halihazırda önemli bir e-ticaret şirketinde çalışmaktayım. Önümüzdeki dönemlerde istifa edebilir veya kendi markamı kurabilirim. Ama bunun için gerekli sermaye ve bilgi birikimim henüz yok.  Hemen hemen her gün "artık işimi kurmalıyım" desem de henüz cesaret gösterebilmiş değilim. Size bu yazımda iş kurmak isteyenler için en temel bilmesi gereken bir şeyden bahsetmek istiyorum: Marketing Mix ! 1960'larda Philip Kotler tarafından ortaya atılan bu pazarlama teorisi şu dört P den oluışmakta -     Product - Ürün -     Price - Fiyat -     Place - Dağıtım, yer

Muhasebenin Kısa Tarihi

  Muhasebenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin başlamasıyla birlikte gelişmiştir. İşte muhasebenin tarihine dair önemli dönüm noktaları:     Antik Dönemler - Mezopotamya: M.Ö. 4000 yıllarında, Sümerler tarafından ilk muhasebe kayıtları tutulmuştur. Kil tabletler üzerine yazılmış bu kayıtlar, tarımsal ürünlerin ve ticaret mallarının hesaplarını içerir. - Mısır: Mısır'da da M.Ö. 3000 yıllarında muhasebe kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Tapınaklar, piramitler ve devlet kurumları için yapılan harcamalar ve gelirler dikkatlice kaydedilmiştir. - Yunan ve Roma İmparatorlukları: Bu dönemlerde de ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe uygulamaları yaygınlaşmıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu'nda devlet gelirleri ve harcamaları detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.     Orta Çağ - İslam Dünyası: Orta Çağ'da İslam dünyasında da muhasebe önemli bir yer tutmuştur. Özellikle Abbasiler döneminde, devletin gelir ve giderlerinin k