Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu Çağda Mutlu Olabilme ve İhtiyaçlarımız

Aslında yazımı çok daha sonra yazmak istiyordum. Lakin, şimdi yazmak ve içimdeki bir takım sorunları hemence sizinle paylaşmak istedim. Henüz tam okumalarını yapamadığım; siyaset bilimi, ekonomi ve sosyoloji gibi konulardan da yararlanarak sizlere bu yüzyılda mutlu kalabilmenin bedellerini anlatmaya çalışacağım. Birinci küreselleşmenin ardından hızla artan teknoloji ve sanayi sayesinde pek çok alanda yenilikleri hayatımıza dahil eder olduk. Dünya devletleri hem birbirleri ile ekonomik anlamda daha çok irtibat halinde oldu hem de merkez devletler, çevre devletlerin üzerinde daha çok söz sahibi konumuna geldi. Bu küreselleşme aynı zamanda haberleşme ve üretim çeşitliliği ile beraber yeni meslek gruplarının doğmasına sebebiyet verdi. Tarihsel süreç içerisinde pek çok sanayi devrimi yaşayan ademoğlu bugüne geldiğinde yeni bir sanayi devrimi ile karşı karşıya geldi: Endüstri 4.0. Endüstri 4.0, tam olarak üzerinde düşünce geliştirebileceğim bir konu değil çünkü henüz bu konuda çok fazla m

İkinci Bölüm - Tiyatro

Çorum Devlet Tiyatrosu, sezonu 'İkinci Bölüm' isimli oyunla açtı. Geç bilet aldığım için arkalardan yer buldum. Oyuna Çorum halkının ilgisinin büyük olduğunu gördüm. Farklı yaş gruplarından insanların olduğu seyirci kitlesi, havanın hafif esiyor olmasına rağmen bu oyuna ilgi göstermiş. Boş koltuk neredeyse yoktu. Bu durum beni sevindirdi. Oyuna gelirsek, oyuncu kadrosunu beğendiğimi söylemek isterim. Gerek Şahin Çelik, gerekse Ayşen İnci çocukluğumdan beri aşinası olduğum yüzler. Bu oyunda da, sahnenin hakkını verdiklerini düşünüyorum. Güldürünün de olduğu oyunda, oyunculuğun yanı sıra dekorlar da gerçekten güzeldi. Oyunun tamamı boyunca iki farklı yeri temsil eden iki farklı odanın varlığı, beni çok rahatsız etmedi. Sahne geçişlerindeki düzen sayesinde kolaylıkla diğer odaya geçişi kanıksadım. Benim için en hayal kırıklığı yaratan durum oyunun metni oldu. Çeviri olduğunu biliyordum lakin unutup gitmeden önce tekrar bakmamıştım. Hikaye hakkında aşırı olumsuz şeyler söylemeyece

Doodlebug, C. Nolan ( Kısa Film)

Christopher Nolan, 2000 sonrası adından sıkça söz ettiren önemli bir yönetmen. İngiliz yönetmenin yaptığı ilk film olarak anılan kısa film ''Doodlebug'' hakkında birkaç cümle kurmak istedim. 1997 yılında çekilen yaklaşık 3 dakikalık bu kısa film, siyah beyaz şekilde seyirciye sunuluyor ve tek bir odada geçiyor. Doodlebug,  bir böcek türü ismi. Nolan filminde bu ismi boşuna kullanmıyor. Yaklaşık 3 dakikada, tek bir odada ve diyalog olmadan ne anlatılabilir ki? sorusuna cevap niteliğinde bu çalışma, gerilim müziği ile başlaması ile beraber anında sizi kendi içine alıyor. Bu minimal çalışmayı izlerken insanın aklına bir sabah böcek olarak uyanan Gregor Samsa gelmiyor değil. Lakin burada kişi böcek olarak uyanmıyor. Av ve avcı ilişkisini andıran ve bunun yanında insanın benliği hakkında düşüncelere sevk eden bu kısa film gayet başarılı.

Davet

Bu metin, 'ev sahipliği' yapmayı seven bir insanın, hayatı boyunca düştüğü boşlukları anlatmak için yazılmıştır. Hayatına davet ettiği insanlar, düşünceler ve varlıklar hakkında duyduğu hüzünleri barındıran bu yazı bütünü hakkında bilmeniz gereken tek şey, yazanın tuhaf ruh hallerinde olduğudur. Yeni bir uzam yaratmak için kendimize, bir düşünce yoluna gireriz ya da yeni arkadaşlıklar kurarız. Sonunda aradığımızı bulamayız ve başka yollara kırarız dümenimizi. Daha önce bahsettiğim 'labirent kurma' ile alakalı bir mesele bu. Bir girdap aslında, içine çektikçe girift ve can yakıcı. Kişioğlu içinse bu durum 'leyla' ya da 'avara' olmak olarak nitelendiriliyor. Sonuç olarak, düşünme yetisini kullanmak, zihinsel arayışlar içinde olmak ve akıl duvarlarını aşmaya çalışmak beyhude bir çaba; düşünmeyen, düşünemeyen ve bunlara üşenen insanlar için. Davet ettiğiniz ve beraber arayışlar içinde olmak istediğiniz bazı insanların sığ düşünceleri ve hareketleri, kendil

Labirent İçin Metinler

Dönem başlamadan aldığım kırmızı kapaklı, büyük boy ve kareli defterime ekonomi bilgileri yazmak istemedim. Okula girerken aldığım defterlerde hala bolca yer olduğu için bu defteri daha benimle müsemma işler için kullanmaya karar verdim. Defterin ilk sayfasına koca harfler ile ''LABİRENT İÇİN METİNLER'' yazdım. Labirent kurmak, düşünen bir varlık olan adem için olmazsa olmaz bir eylemdir. Tabii 'düşünen' insanlar için elzemdir bu labirent kurma eylemi. Herhangi bir konuda tahakküm kurmaksızın, analitik düzlemde konuyu ele alan veya almaya çalışan insanlar için kendi labirentleri önemlidir. Kaybolmak pahasına, hayatları bitesiye kadar devam ederler arayışa. Arayışın içinde, bazen, Şeyh Galip ile Rilke tavla oynar bu labirent ustalarının yolunun kenarında. Kurdukça çoğalan yolların sonunda bir edim mi umurumda olmalı yoksa yolda olmanın kendisi yetmeli bu hoyrat ruhuma? bilemiyorum. Ama bu defteri, itina ile tutacağımdan ve kimseye okutmadan ilelebet saklayı

Fazladan Metinler

Geçenlerde gerek bilgisayarımda gerekse de defterlerimde 'fazladan' metinlerimin olduğunu gördüm. Farklı boylamlarda düşünürken evreni, biçimsel olarak da diğerlerinden ayrıksı duran bazı metinler geçti elime. Bunların pek çoğu ise ekonomi ve politika ile alakalı metinler. Okulunu bir sene uzatmış bir ekonomi öğrencisi için fazla kendinden emin metinler olduğunu da söylemeliyim. Bu 'fazla' metinleri hemen ayırdım bir kenara ve geriye kalan 'edebi' metinleri havalandırdım. Temelinde 'siyasi' ve 'politik' düşüncelerin yer aldığı sanat eserlerini, hele de edebi eserleri, hiç ama hiç sevmem. ''Aman efendim, politik olmadıktan sonra kaldır çöpe at'' diyenler olabilir. Onlar için zaten roman, şiir ya da film sadece 'politik' duruşu için güzel ya da değildir. Estetik kaygılarının olduğunu hele hele entelektüel bir eylem olan 'edinmek' gibi bir dertlerinin olduğunu hiç sanmıyorum. Temelini yüzyıllardır insanın fikri ve beş

Ekim-2017'de Aldığım Kitaplar - 1

1-Göstergeler İmparatorluğu - Rolant Barthes 2-Türk Sinema Tarihi - Giovanni Scognamillo  3-Kravat - Enis Batur 4-Semitizm ve Anti-Semitizm - Bernard Lewis 5-Yönetmen Sineması: Derviş Zaim - Ayşe Pay 6-Bağımsız Sinema - D. K. HOLM 7-Yavuz Turgul Sinemasını Keşfetmek - Ala Sivas 8-Kısa Film Yapımı - Jim Pipper 9-Alacakaranlık - Sadık Hidayet  10-Knulp - Hermann Hesse 11-Palmiyelerin Altında Stevenson - Alberto Manguel