Ana içeriğe atla

Şükrü ERBAŞ - Ben Şiir Yazmazsam (Şiir)

Temmuzun sonbaharı anımsatan bu ılık günlerinde her şey güneşi biraz daha hissetmek için. Eğer vaktim olmuşsa uyandığımda, çoğu zaman rastgele çekip aldığım bir şiir kitabının herhangi bir şiirini okuyarak başlarım güne. Bugün yeni aldığım bir kitaptan bir şiirle başladım. Ve bu tadı size de hissettirmek için klavyemin başına palas pandıras geçip koyuldum yazmaya. Günaydın.

BEN ŞİİR YAZMAZSAM 

                                     Gece, yalnızlığımıza çekilen gök-perdeyse 
                                     şiir içerdeki aydınlığımızdır.
Ben şiir yazmazsam
Yitirir dilini içimdeki çocuk
Dünya bir mahzun olur
Çıkarır giysilerini sözün teninden
İmge denilen o esrarlı konuk
Nesneler kendince görünür.


Gökyüzü mavisini vermez
Göğsündeki buluta
Kirlenir yağmurun rengi
Yağmaz ben yazmazsam
Yar saçı kadar ince
Bir rüzgarla öpüşerek
Bulutlar üstümüze.


Bir kulak çınlaması
Bir kirpik kırılması
Ömürler veren anlık bir düşle
Üzgün ve güleç
Buluşmaz her akşam
Dışardaki dünya ile
İçerdeki adam
Ben yazmazsam.

Gelin çeyizi gibi
İşleyip duygularını
İnce güzellikler içinde
Söyleyemez sevgisini kimse
Yazmazsam ben
Gözleri bayram o gönül üzüncüne
Şiirler okunmaz sitemli
Titrek bir sesle
Durup yüreğinin kıyılarında.


Bir sonsuz yalnızlık içinde
Üşür ölülerimiz mezarlarında
Sevgiyle anılmamaktan
Ben yazmazsam
Unutur insanlar, şikayet edip
Unutulmaktan
Her yeni günle giden birini daha
Yükleyip kusurlarını
Zamana ve hayata.


Akşamı göğüsleyemez o yalnız
İncinir evlerin gölgelerinde
Evine boş dönen baba
Anne dağılır odalara yılgın
Ben yazmazsam
Akıtıp acılarını ince bir türküye
Katlanma gücü bulamaz hiçbiri
Geniş bir yürek
Ve engin bir dirençle
Kavrayıp hayatı iliklerine dek.


Ve ben şiir yazmazsam
Çoğalmaz nar taneleri gibi
Görüntülerin güzelliği
Çocukluktan çıkar çıkmaz
Yaşlanır insanlar
Sevgi bile yük olur acemi yüreklere
Bir sorular yığını olarak
Kavranmamış kalır dünya.

1984 - Şükrü Erbaş

(Şükrü Erbaş, Bütün Şiirleri - 1, 11. Basım, Kırmızı Kedi Yayınevi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Düzen Hesap Planı Nedir ?

 Tek Düzen Hesap Planı (TDHP), işletmelerin muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını standart bir formatta tutmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye'de, TDHP 1994 yılında yürürlüğe girmiştir ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. TDHP'nin temel amacı, mali tabloların anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırmak, muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamaktır.     Tek Düzen Hesap Planının Özellikleri 1. Standartlaşma:    - Bütün işletmeler için aynı hesap kodları ve hesap isimleri kullanılır. Bu, farklı işletmelerin mali tablolarının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.    2. Detaylı Yapı:    - TDHP, ana hesaplar, alt hesaplar ve yardımcı hesaplardan oluşur. Bu yapı, muhasebe kayıtlarının daha detaylı ve spesifik olmasını sağlar.   3. Hesap Kodları:    - TDHP'de her hesap için belirli bir kod sistemi kullanı...

Muhasebenin Kısa Tarihi

  Muhasebenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin başlamasıyla birlikte gelişmiştir. İşte muhasebenin tarihine dair önemli dönüm noktaları:     Antik Dönemler - Mezopotamya: M.Ö. 4000 yıllarında, Sümerler tarafından ilk muhasebe kayıtları tutulmuştur. Kil tabletler üzerine yazılmış bu kayıtlar, tarımsal ürünlerin ve ticaret mallarının hesaplarını içerir. - Mısır: Mısır'da da M.Ö. 3000 yıllarında muhasebe kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Tapınaklar, piramitler ve devlet kurumları için yapılan harcamalar ve gelirler dikkatlice kaydedilmiştir. - Yunan ve Roma İmparatorlukları: Bu dönemlerde de ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe uygulamaları yaygınlaşmıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu'nda devlet gelirleri ve harcamaları detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.     Orta Çağ - İslam Dünyası: Orta Çağ'da İslam dünyasında da muhasebe önemli bir yer tutmuştur. Özellikle Abbasiler döneminde, devletin gelir ve gi...

Fotoğraf Örnekleri ve Değerleri

Diyafram: f/2.8 Enstantane: 1/60 ISO: 400 Odak uzunluğu: 50mm Diyafram: f/2.8 Enstantane: 1/60 ISO: 4.000 Odak uzunluğu: 50mm Diyafram: f/10 Enstantane: 1/200 ISO: 100 Odak uzunluğu: 46mm Notlar: Bu fotoğrafların ilk ikisi prime lensle çekildi. Kullanmaktan zevk aldığım Yongnuo 50mm f1.8 deneyimlerimi artık daha sık sizlerle paylaşmak istiyorum. Üçüncü fotoğraf ise kit lensim olan 18-55 bir zoom lens ile çekildi.