Erich Scheurmann'a ait bir eser okumuştum birkaç yıl evvel: ''Göğü Delen Adam''. Kitabın içindeki anlatıcımız, bir Alman sömürge adası olan Samoa'dan kalkıp modern(!) toplumun arasında zaman geçirme fırsatına erişmiştir. Kitap boyunca bir Samoalı'nın yani Papalagi'nin gözünden Avrupa incelenir. Sonuç gözlemcimiz Papalagi için son derece hayret vericidir. Kitap boyunca, Avrupalı insanların-tümelde kabile hayatı dışındaki insanların- önemsediği konuların aslında hiç önemli olmadığını düşündüğü için sürekli bir hayret içindedir karakter. Üretim süreçlerinin ve yöntemlerinin, bunun yanı sıra insanların ikame şekilleri bile Papalagi için şaşırtıcıdır. Bugünlerde, kendi etrafımda gördüklerimin hayreti içerisindeyim desem çok yanlış olmaz. Aslında salt bugünlerde değil, uzun zamandır 'bazı' konularda bir hayret haline büründüğüm doğrudur. Şaşırtıcı olan, benim herhangi bir kabile düzeniyle idare edilen sömürge adasından Avrupa'ya gitmişliğim ya
vergi, finans, fintech