Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendi Şehrinde (ve halinde) Yabancıl Bir Papalagi

Erich Scheurmann'a ait bir eser okumuştum birkaç yıl evvel: ''Göğü Delen Adam''. Kitabın içindeki anlatıcımız, bir Alman sömürge adası olan Samoa'dan kalkıp modern(!) toplumun arasında zaman geçirme fırsatına erişmiştir. Kitap boyunca bir Samoalı'nın yani Papalagi'nin gözünden Avrupa incelenir. Sonuç gözlemcimiz Papalagi için son derece hayret vericidir. Kitap boyunca, Avrupalı insanların-tümelde kabile hayatı dışındaki insanların- önemsediği konuların aslında hiç önemli olmadığını düşündüğü için sürekli bir hayret içindedir karakter. Üretim süreçlerinin ve yöntemlerinin, bunun yanı sıra insanların ikame şekilleri bile Papalagi için şaşırtıcıdır. Bugünlerde, kendi etrafımda gördüklerimin hayreti içerisindeyim desem çok yanlış olmaz. Aslında salt bugünlerde değil, uzun zamandır 'bazı' konularda bir hayret haline büründüğüm doğrudur. Şaşırtıcı olan, benim herhangi bir kabile düzeniyle idare edilen sömürge adasından Avrupa'ya gitmişliğim ya

10. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri

TRT'nin amatör ve profesyonel belgeselcileri desteklemek ve belgesel türüne katkı sağlamak için düzenlediği Uluslararası Belgesel Ödülleri bu sene onuncusunu yarışmacılara ve izleyenlere sunacak. Özellikle 'belgesel' alanında çalışma yürüten ya da meraklısı olanlar için kaçırılmayacak bir fırsat diyebiliriz. Genç belgeselcilerin muhakkak katılması ya da en azından gösterime giren filmleri takip etmesi kendisi açısından faydalı olacaktır. Her festivalde olduğu gibi bu festivalde de bazı kurallar var. Kuralları ve diğer ayrıntıları en son alt tarafta vereceğim linkten ulaşabilirsiniz. Festival için çok zaman kalmış sayılmaz. Son başvuru tarihi 16 Şubat 2018 olarak belirlenmiş. Başvuracak arkadaşlara başarılar dilerim. Festivali yakından takip etmek için ajandama not aldım bile. Festival ile ilgili ayrıntıları buradan öğrenebilirsiniz.

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Miyop Kadraj

Fotoğraflar SAMSUNG E7 ile çekilmiştir.

Kısa Film Çekerken

Kısa film çekmek, çeken insana 'minimal' bile olsa belirli şeyler katar. Her şeyden önce optimumu(en uygunu) yakalamaya çalışmak bile insana rasyonel reflekslerle dengeler kurma meziyetini kazandırır. Kısa film çekenler sadece kamerayı eline almak yerine işin pek çok kısmında taşın altına elini sokan insanlar olursa- ki öyle olması gerekir - yönetmenlik meselesini biraz daha kavramış olurlar. Kısa film çekenler genellikle çok düşük bütçelerde, ucuz kameralarla ve basit oyunculuklarla karşımıza çıkar. Tabii, özellikle büyük festivallerde görünmek ve ödül almak amacınız yoksa bu tip (teçhizat anlamında) vasatlar size yetecektir. Kısa film çekme kararı alanlar; bütçe, kurgu, casting, after effect ve daha pek çok alanda performans göstermeleri gerekecektir. Sesten görüntüye oradan mekan ayarlama ve kostüme kadar hemen her konuda sizden başka -  muhtemelen - etrafınızda çok az kişi olacağı için bunları peşinen göze almak durumundasınız. Başka bir meselede 'Neden kısa film çek

Bugünlük - 2

Herkes bir tasavvurun arkasına sığınarak hayatını devam ettirir. Kendini 'inanç' sınırları dahilinde güvenli hisseder. Ama sınırları aşmak; çemberin dışını merak etmek, dışarıdan 'içeri' bakmak hep zor gelmiştir. Bu yüzyılın en büyük problemlerinden birisi de, korkularına bahaneler üreterek onların hakikat olduğuna inanmak olsa gerek. Her toplumun kendi değerler silsilesi içinde ürettiği 'hakikatler', birey olmak için çaba gösteren insanların önünde büyük bir duvar olarak durmaktadır. O duvarı ya aşmak, ya o duvarın büyüklüğünü kabul etmek ya da o duvarla anlaşmaya giderek yaşamak mümkündür. Başka seçenekleri de olsa insanın şimdilik bu kadar aklıma gelen. İnsan sınırlarını zorlamak, oralardan çıkmak isteyince karşısına çıkan pek çok engel vardır. Ailesi, arkadaşları, toplumsal kabuller ve daha pek çok şey 'dur' der. Halbuki insan 'serseri bir hayvan' olma özelliği göz önüne alındığı vakit 'müşterek' hallerden 'müstakil' haller

Bugünlük - 1

Günümüz; pespaye, vasat ve hızlı olanı değerli kılıyor. Evvelimiz hakkında pek fazla bilgi sahibi değilim. Lakin, özellikle son yıllarda artarak gelen 'basit' olanın egemenliği aynı zamanda lümpenlerin de zaferi oluyor. Derinlik ve yükseklik maalesef giderek azalıyor. Bu çoğu konuda böyle diye düşünüyorum. Türkçe bilmeyen romancıların; renk bilmeyen ressamların, nota bilmeyen müzisyenlerin ve sinematografi bilmeyen sinemacıların kucağında olan kültür ve sanat camiasi insanların kötüye olan talebinden yararlanmanın peşinde. Piyasa istekleri, talepler, sanat eseri yaratmamalı diye düşünüyorum. Hem sanatın hem de sanatçının biricik olması demek, üretim bandına giren bir beyaz eşya gibi kullanıcı talepleri doğrultusunda olduğu zaman 'ozgunluk' yerini başka şeylere bırakıyor demektir aynı zamanda. Aynılaşmaktır bu, halbuki sanatçı; yüksek hayalgücü, yüksek zevki ve peşinde koşması gereken yüksek 'ülkülü' bireydir.

Altın Vuruş (2015) - Animasyon

2015 yılında yapımı biten ve 25 farklı ödül alan Altın Vuruş, güzel bir hikaye ile seyircilerini bekliyor. Daha önce farklı çalışmaları da bulunan Gökalp Gönen, bu sefer karşımıza kurgusu ve hikayesi ile 'kısa' alanında parmak ısırtan işlerden birini sunmuş. Canlandırma türü ile karşımıza çıkan çalışmanın süresi 8'40''. Film, ışığa muhtaç makinelerin 'güneşi görme' hayallerini konu ediniyor. Çok küçük ve sürekli yenilenmesi gereken lambalarla hayatta kalan makinelerden birisi, güneşi arkadaşlarına sunmaya çalışır ve olanlar olur. Bu animasyon, özellikle bu işlerde çalışmak isteyen ve nitelikli eserler üretmek isteyenlerin mutlaka izlemesi gereken  güzel bir çalışma.

Ücretsiz Stock Fotoğraflar: Pixabay

İnternet içerik oluşturucuları, sosyal medya hesap yöneticileri ve birçok alanda çalışan insanlardan duyulan en büyük şikayetler görsel içeriklerin telifleri. Pek çok stock fotoğraf  sitesinde belirli bir miktar ödeyip o fotoğrafa sahip olmak söz konusu. Lakin bu fiyatlar, özellikle çok resim yükleyen editörler için bir zaman sonra yüksek maliyetler olarak karşısına çıkıyor. Böyle zamanlarda hızır gibi yetişen bir platform: pixabay. Neredeyse bütün içerikler ücretsiz ve herhangi bir atıfta bulunmadan kullanılabiliyor. Fotoğrafların ücretsiz olması ''kalitesiz fotoğraflar vardır'' dedirtmesin. Çünkü fotoğrafların hemen hemen hepsi çok kaliteli içerikler. Sadece fotoğraf yok. Vektörler, illüstrasyonlar ve videolar da sitede ücretsiz olarak kullanıcılarını bekliyor. Pek çok konu başlığında fotoğraf bulmak mümkün. Aynı zamanda burası için fotoğrafçı da olabiliyorsunuz ve kendi portföyünüzü kullanıcıların beğenisine sunuyorsunuz. Pixabay, özellikle artan dolar kurundan sonra

2D Animasyon İçin: Pencil2D

Özellikle animasyon yapmak isteyenlerin 'başlangıç' olarak kullanabileceği güzel bir 2D animasyon programı. Karakter yaratımı, sahne düzenlemeleri, FPS ayarları, render işlemi ve pek çok yönü ile Pencil 2D özellikle giriş seviyesindeki animasyoncular için bulunmaz bir nimet. Program üzerinde yaklaşık üç aydır karalamalar yapmaktayım. Henüz 'touch' tarzı çizim ekipmanlarım olmadığı için sahneleri çizerken bir hayli zorlanıyorum. Basit senaryolar ile yaklaşık 2 dakikalık animasyonlar yapmaya çalıştım. Programın dilini giderek çözmeye başladığım şu sıralarda, aranızda animasyon ile ilgilenen arkadaşlar varsa diye bu yazıyı yazmayı düşündüm. Programın kurulumu da çok kolay ve anlaşılabilir. Buradan yaptığınız 'profesyonel' işleri festivallerde bile değerlendirebilirsiniz. Tabi üzerinde bir hayli uğraştıktan sonra. Çöp adam kullanarak beyaz bir fonda hikayeler de anlatabilirsiniz ya da çizim yeteneğiniz gelişmişse çok daha görselli işlerde çıkarabilirsiniz. Programı

Hisar Kısa Film Seçkisi 2018

Türkiye'nin önde gelen sinema araştırma merkezlerinden birisi olan, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde faaliyetlerine devam eden Mithat Alam Film Merkezi,  ''Hisar Kısa Film Seçkisi'' etkinliği kapsamında bu yılda başvurularını yönetmenler için açtı. 2005 yılından beri düzenli olarak yapılan bu seçkinin bu yıl son başvuru tarihi 29 Ocak olarak belirlenmiş durumda. Kendi içinde farklı kuralları olan bu seçki, Türkiye'de kısa film ile uğraşan yönetmenler için mühim bir platform olarak dikkat çekmekte. Seçkiye film göndermesem bile, her yıl seçkideki filmleri izlemeye çalışıyorum. İçlerinden notlar alarak izlediklerim sayısı bir hayli fazla diyebilirim.

Çorum, Ocak 2018, Etkinlik

Çorum, yeni yılın ilk ayı olan Ocak ayında farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Kendi halinde bir kent olması, insanların çizgilerine alışması ve dışarıya adım atmaktan çekinmesi sonucunda bazı etkinlikler gözden kaçabiliyor. Aslında 'taşralı' kimliğine (bunu Türk entelektüelleri gibi 'küçümser' tavırla söylemiyorum) bürünmek için çaba sarf etmiyor bu tip kentlerde yaşayanlar. Köy romancılığından beri ( özellikle son zamanlarda NBC akımı), taşralı insanlara bir rol biçmekte. Neyse bu konuyu daha sonra irdeleriz. Bu ay Çorum Devlet Tiyatro Salonu iki farklı oyuna ev sahipliği yapacak. Bunlardan ilki; Jules Verne'nin ölümsüz eseri '80 Günde Devr-i Alem'' diğeri ise Georges Feydeau'nin yazdığı ''Bit Yeniği'' isimli tiyatro oyunları. Oyunlar 80 Günde Devr-i Alem - 19 ve 20 Ocak Bit Yeniği                      - 26 ve 27 Ocak