Ana içeriğe atla

Ölümcül Kimlikler - Amin Maalouf

Romanları ile yakından tanıdığımız Maalouf, bu sefer deneme türünde karşımıza çıkmakta. Lübnan'da doğan ve erken yaşlarından beri Fransa'da yaşayan Amin Maalouf, pek çok kimliği bünyesinde barındıran bir insan olarak bilinen ender insanlardan... Bugünlerde ülkemizde de tekrar hortlayan kimlik kavgalarının temelindeki sebeplere indikçe 'aidiyet' duygusu başat bir duygu olarak dikkat çekiyor. İnsanoğlu kişiliğini ne kadar geriye itse de; mahallesi, ideolojik düşünceleri, dini, milleti ve cinsiyeti gibi bir takım kimlikler onunla beraber anılır ve bir izlenim uyandırır. Postmodern yazarımız Maalouf, romanlarında da sık sık kimliklere değinir ve oralarda gezer. Yazar kendi kimliğinin çeşitliliğinden yola çıkarak, Avrupa başta olmak üzere birçok belde hakkında düşüncelerini dile getiriyor ve kimliklerin insanın içindeki ana aidiyet duygusu olduğunu belirtiyor. Kitap ''Sonsöz'' kısmı da dahil olmak üzere beş farklı bölümden oluşmakta. Bu bölümleri şöyle sıralayabiliriz:

1- Kimliğim, aidiyetlerim
2- Modernlik Ötekin'nden gelince
3-Gezegensel kabileler zamanı
4-Panteri evcilleştirmek
Sonsöz

Kitabın bende, YKY 'nin 43. Baskısı var. Aysel Bora'nın çevirisi ile okuduğum kitabın (varsa)yeni baskılarından ve önceki baskılarından eklenip çıkartılan yerlerin olup olmadığını bilmiyorum. Bu çağda kimlik arayışı içinde olanların ya da kimliklerin 'ne ifade etmesi gerekir?' sorusunu soran herkesin okumasını tavsiye ederim...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b