Ana içeriğe atla

Koleksiyon,Toplum,Sevgi,Huzur

Koleksiyon sahibi olmak çocukluğumdan beri hayalimdi.Yirmili yaşların başında ise biraz biraz birikmeye başlayan parçalar oldu.İlk baskı kitaplar,farklı dönemlere ait paralar,gazoz şişeleri,müze biletleri,kartpostallar gibi parçaların hacmi giderek artıyor.Peki bunlar ne işe yarayacak ya da bir işe yarayacak mı?Bu soru henüz bana sorulmadı,çevremde de bu işler ile uğraştığımı bilen çok kimse yok henüz.Ama bu soruya denk gelirsem nasıl bir cevap vermeyelim bunun cevabını beraber arayalım.

Bir kere hangi iş olursa olsun kişinin o işten zevk duyarak yaptığını biliyorsanız,nedeninin pek sormayın.Mesela ben hayatım boyunca duyduğum en saçma soruyu soruyum sizlere ''Edebiyat ne işe yarar ki,bir insanın başından geçenlerin bana ne faydası var?''.Bu soruyu soran,ilk soruyu soran adam ile aynı zihniyete sahiptir diyebilirim.Yaptığı her eylemde maksimum fayda elde etmeyi bekleyen bir toplum için bu sorular gayet normal.Rasyonel bireyler haline geldikçe maddi bir takım kaygılar gütmek,yaptığımız her işten maddi gelir beklemek normalleştiği gibi maddi kaygı beklememek anormal bir hale geldi.Sınav kitaplarından başka kitabın üzerinde dirsek kırıp zaman harcamamış insanlar için ''edebiyat'' hoyrat bir gençliğin avuntusu,tarihi değerlerine en ufak bir saygı ya da onların bizim mirasımız oluşundan bir haber olanların kafalarında ise ''koleksiyon'' boş bir uğraştır.Bu yüzdendir ki bu insanlar ile aynı frekansa gelmem benim ve benim gibi düşünenler için hayli zordur.

Kişiler sevdiği işler ile uğraşmalıdır ve bunu sürekli hale getirmelidir.O iş ona huzur ve sevgi verebilir.Topluma bakarsınız ''huzur'' ve ''sevgi'' den ne kadar yoksun olduğumuzu görürsünüz.Yukarıda belirttiğim gibi;bugün insanlar sadece ''geçim'' ve ''yatırım'' derdinde.Herkes her şeye para harcayamaz,bu doğru bir çıkarımdır.Lakin,kendisi için önemli olan şeylere para harcayan insanlar içinde çok fazla yorum yapmamak gerekir diye düşünüyorum.Şehirlerinize bakın,ben bakıyorum.Kimsenin trafikte,kaldırımda birbirine tahammülü ya da saygısı yok.Korna sesleri akordu bozuk bir piyano gibi kafamızı şişiriyor.İnsanlar birbirine bakarken,ötekini gördüğünü hissediyor.Çocuklar çoktan sokaktan çekilmiş.Anneler için onların bilgisayar başında olması daha iyi,çünkü daha çok göz önünde çocuğu.Peki çocuğunun gözünün önünde olmayan,arkadaşlık,bilye,topaç,top,saklambaç nerede?Maalesef dostlar 21. yüzyıl bize,biz olmaktan başka her şeyi sağlıyor.

Son tahlilde;şehirlerde ve insanlarda eksik olan bazı şeyler var.Şehirlerdeki müzelere veya kütüphanelere bakın.Genellikle boş,ve orada çalışan görevlide size orayı tanıtacak bilgiye sahip olmayan biridir.Kişiler artık ''sevgi'' ve ''huzur'' denilen bu iki eşsiz hayat kaynağını talep etmiyor,daha çok daha çok daha çok ''madde'' talep ediyor.Huzursuzluğumuzun birinci sebebi sevgisiz oluşumuz bana sorasınız.İşte bende sevgiden mahrum bir toplumda huzur bulamayacağını bilen birisi olarak koleksiyon yapıyorum.Onları her gün izliyorum.Yakında ''coin bags'' denilen çantadan da almak istiyorum,koleksiyondaki paraların kondisyonu için.Sevgi ve huzur ile selamlıyorum sizleri.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Düzen Hesap Planı Nedir ?

 Tek Düzen Hesap Planı (TDHP), işletmelerin muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını standart bir formatta tutmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye'de, TDHP 1994 yılında yürürlüğe girmiştir ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. TDHP'nin temel amacı, mali tabloların anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırmak, muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamaktır.     Tek Düzen Hesap Planının Özellikleri 1. Standartlaşma:    - Bütün işletmeler için aynı hesap kodları ve hesap isimleri kullanılır. Bu, farklı işletmelerin mali tablolarının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.    2. Detaylı Yapı:    - TDHP, ana hesaplar, alt hesaplar ve yardımcı hesaplardan oluşur. Bu yapı, muhasebe kayıtlarının daha detaylı ve spesifik olmasını sağlar.   3. Hesap Kodları:    - TDHP'de her hesap için belirli bir kod sistemi kullanı...

Muhasebenin Kısa Tarihi

  Muhasebenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin başlamasıyla birlikte gelişmiştir. İşte muhasebenin tarihine dair önemli dönüm noktaları:     Antik Dönemler - Mezopotamya: M.Ö. 4000 yıllarında, Sümerler tarafından ilk muhasebe kayıtları tutulmuştur. Kil tabletler üzerine yazılmış bu kayıtlar, tarımsal ürünlerin ve ticaret mallarının hesaplarını içerir. - Mısır: Mısır'da da M.Ö. 3000 yıllarında muhasebe kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Tapınaklar, piramitler ve devlet kurumları için yapılan harcamalar ve gelirler dikkatlice kaydedilmiştir. - Yunan ve Roma İmparatorlukları: Bu dönemlerde de ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe uygulamaları yaygınlaşmıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu'nda devlet gelirleri ve harcamaları detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.     Orta Çağ - İslam Dünyası: Orta Çağ'da İslam dünyasında da muhasebe önemli bir yer tutmuştur. Özellikle Abbasiler döneminde, devletin gelir ve gi...

Fotoğraf Örnekleri ve Değerleri

Diyafram: f/2.8 Enstantane: 1/60 ISO: 400 Odak uzunluğu: 50mm Diyafram: f/2.8 Enstantane: 1/60 ISO: 4.000 Odak uzunluğu: 50mm Diyafram: f/10 Enstantane: 1/200 ISO: 100 Odak uzunluğu: 46mm Notlar: Bu fotoğrafların ilk ikisi prime lensle çekildi. Kullanmaktan zevk aldığım Yongnuo 50mm f1.8 deneyimlerimi artık daha sık sizlerle paylaşmak istiyorum. Üçüncü fotoğraf ise kit lensim olan 18-55 bir zoom lens ile çekildi.