Ana içeriğe atla

Kış Uykusu - Winter Sleep

Herkese merhaba.Bu sıcağa yakın ilk yaz günlerinde içinizi bir güneş kadar ısıtacak samimi bir film anlatmak istiyorum sizlere ''KIŞ UYKUSU''.Yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan'ın yaptığı ve başrollerinde Haluk Bilginer,Demet Akbağ ve Melisa Sözen'in oynadığı bu film temel olarak 'entelektüeli' konu almış.Film çok az sayıda mekan ve sahne ile çekilmiş denilebilir.Bir sahne uzun uzun dialoglar ile süslenmiş,insanı sıkmadan kendi içine alan bir film olmuş.Her insan kendinden bir şey bulamayabilir lakin ben fazlası ile buldum diyebilirim.Haluk Bilginer'in canlandırdığı 'Aydın' karakteri;yıllarca tiyatroculuk yapmış,iyi bir eğitim almış ve mal varlığı olan bir adam.Bu adam yıllar sonra İstanbul'dan ayrılmış ve Kapadokya'da bulunan butik otellerinin başına geçmiş.Yanında ondan daha genç ve fikir birliği sağlayamadığı karısı Nihal(Melisa Sözen) ve kocasından ayrılmış sürekli başkalarını eleştiren kardeşi Necla(Demet Akbağ) var.Bir de Aydın'ın kadim dostu Suavi(Tamer Levent) ile birlikte filmde burjuvaziyi temsil eden bu dört insan var.Aydın aynı zamanda yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapmakta.Kardeşi Necla'ya göre Aydın'ın bu yaptığı havanda su dövmek olsa bile Aydın'a göre bu durum etrafından olup bitenlere kayıtsız kalmamak.Film boyunca özellikle bu iki kardeş sürekli etraflarını inceleyip eleştiren bir tutum içinde.Aydın'ın karısı Nihal'de bu durumdan fazlası ile bıktığı için kendini yardım işlerine adamış genç bir idealist.Ama gel gelelim Aydın Bey bu duruma'da el atacak ve Nihal ona daha sert bir tutum içinde yaklaşacaktır.Film genel hatları ile bir entelektüelin tembelliği ve iğneyi de çuvaldızı da başkasına batırışı üzerine eğilmiş denilebilir.Filmin senaryosunu da Nuri Bilge Ceylan ile eşi Ebru Ceylan yazmış.Cannes Film Festivali tarafından Altın Palmiye ödülüne layık görülen bu film aynı FIPRESCI En İyi Film ödülünü de kazanmıştır.Filmde en çok hoşuma giden söz ise ; 

''Cehennemin yolları da iyi niyet taşları ile döşeli'' 

sözü oldu.Filmin diğer oyuncuları ise ;

Nejat İşler,Ayberk Pekcan,Serhat Kılıç,Nadir Sarıbacak gibi isimler.İşte filmden birkaç kare ve fragmanı;









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Düzen Hesap Planı Nedir ?

 Tek Düzen Hesap Planı (TDHP), işletmelerin muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını standart bir formatta tutmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye'de, TDHP 1994 yılında yürürlüğe girmiştir ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. TDHP'nin temel amacı, mali tabloların anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırmak, muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamaktır.     Tek Düzen Hesap Planının Özellikleri 1. Standartlaşma:    - Bütün işletmeler için aynı hesap kodları ve hesap isimleri kullanılır. Bu, farklı işletmelerin mali tablolarının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.    2. Detaylı Yapı:    - TDHP, ana hesaplar, alt hesaplar ve yardımcı hesaplardan oluşur. Bu yapı, muhasebe kayıtlarının daha detaylı ve spesifik olmasını sağlar.   3. Hesap Kodları:    - TDHP'de her hesap için belirli bir kod sistemi kullanı...

Muhasebenin Kısa Tarihi

  Muhasebenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin başlamasıyla birlikte gelişmiştir. İşte muhasebenin tarihine dair önemli dönüm noktaları:     Antik Dönemler - Mezopotamya: M.Ö. 4000 yıllarında, Sümerler tarafından ilk muhasebe kayıtları tutulmuştur. Kil tabletler üzerine yazılmış bu kayıtlar, tarımsal ürünlerin ve ticaret mallarının hesaplarını içerir. - Mısır: Mısır'da da M.Ö. 3000 yıllarında muhasebe kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Tapınaklar, piramitler ve devlet kurumları için yapılan harcamalar ve gelirler dikkatlice kaydedilmiştir. - Yunan ve Roma İmparatorlukları: Bu dönemlerde de ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe uygulamaları yaygınlaşmıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu'nda devlet gelirleri ve harcamaları detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.     Orta Çağ - İslam Dünyası: Orta Çağ'da İslam dünyasında da muhasebe önemli bir yer tutmuştur. Özellikle Abbasiler döneminde, devletin gelir ve gi...

Arabaların Evrimi

Seneler geçtikçe her şey değişiyor. İnsanlar, doğa, eşyalar ve arabalar. Bizim ve yükün taşınması için kullanılan arabalar, gün geçtikçe farklı modelleri ile yollardaki yerini alıyor. Tek bir markadan başlayan bu serüven bugün 70 kadar marka ile büyük bir pazar yaratmış durumda. Sedan, hatchback, caprio gibi farklı modellerde araçlar farklı şeyler sunarak, bizlerin daha iyi yolculuk etmesini sunuyor. Eski araçlara bakarsanız daha dik köşelere ve basit iç dizaynlara sahip. Bugün ki araçlarda sadeliğe yer yok demek doğru olur herhalde. Yeni araçların eskilere nazaran zaten ilk başta görüntüleri dikkat çekiyor. Bazı markalar bazı modellerini birbirine benzeterek tekrar çıkarsa da, pek çok marka modellerinin devamı olanı çok farklı hallere sokup kullanıma hazır hale getiriyor. Mesela değişmeyen bir model olarak, Fiat 500 Ailesinin 500 isimli modelini ele alabiliriz. Aracın tamamen aynı kaldığını söyleyemesek bile, Fiat'ın kemik modellerinden biri olan 500'ün pekte eskisinden...