''Bilir irfanı şarkın
Ki, fermanıyla Hakk'ın
Ezelden Hüsn ü Aşkı'n
Kıyılmıştır nikahı.''
Arif Nihat ASYA - Hüsn ü Aşk

Şeyh Gâlib sürekli olarak okuduğum bir şairdir. Onu sürekli
okumamın pek çok sebebi var. Lakin bu sebeplerden çok onun kim olduğuna dair
bir yazı yazma gereksinimi duyduğum için sadece ondan bahsetmek isteyeceğim önümüzdeki
satırlarda.

Henüz 24 yaşında ilk divanını tertip
eder. Genç yaşında Konya’ya giden Şeyh Gâlib orada çileye soyunur. Babasının isteği
ile İstanbul’a gelir ve çilesini Yenikapı Mevlevihanesi’nde tamamlar.1787
yılında çilesini tamamlar ve tekkede kalmak yerine Sütlüce’de bir ev satın
olarak oraya yerleşir.
Yâd eylemez olduk hâber-i Yûsuf-ı Mısır-ı
Sütlice’de bir şûh ile şehd ü şekeriz biz
(Mısırda’ki Yusuf Peygamberin haberini anmaz olduk.
Sütlüce’de bir şuhle balla şekeriz biz)
Tarihler 1782 yılını gösterdiği zaman iki büyük olay olur. Bunlardan
birisi Büyük Cibali Yangını bir diğeri ise Şeyh Gâlib’in Hüsn ü Aşk’ı yazması.
1787 yılında çilesini tamamlar ve ‘’Dede’’ olur. Mozart’ın öldüğü yıl (1791) Gâlib
Dede Galata Mevlevihanesi’nde postnişin olur. 1799 (42 yaşında iken) tarihinde
ise Şeyh Gâlib hakka yürür. Galata Mevlevihanesi’nde , Mesnevi şarihi Ankaralı
Rüsuhî İsmail Dede’nin türbesinde medfundur.

Yorumlar
Yorum Gönder