Ana içeriğe atla

Müteşebbislik Meselesi

Piyasa ekonomisi yıllardan beri tartışılagelen bir mesele olmuştur. Halihazırda pek çok ekonomist serbest piyasanın demokrasilerde bir zorunluluk olduğunu düşünmektedir. Bireylerin mülkiyet edinme ve ticari teşebbüste bulunma haklarının doğuştan geldiği söylenmektedir. Bu meselenin tartışmasını bilahare yapmak isterim.

Serbest piyasa ekonomilerinde üretimin faktörleri vardır. Bunlar; emek, sermaye, toprak ve müteşebbis olarak sıralanır. Bunlar bir araya gelerek üreticileri(firmaları) oluştururlar. Sermaye sahibi olan müteşebbis yani girişimci ise ortaya koymuş olduğu sermayesinin sonucunda kâr etmek amacı gütmektedir. Klasik iktisat teorisine göre bireylerin kendi faydalarını yükseltmesi sonucunda toplumun refahı da yükselmektedir. Çünkü insanlar faydalarını yükseltmek için bir edim sahibi olmak isteyecekler ve bunun için de birtakım ticaret ya da hizmetlerde bulunacaklardır.

Ülkemizde ise ticari teşebbüste bulunmak sıkıntılı bir süreçtir. Şirket kurmak ve bu şirketin kurulumu sonrası doğan bir takım yükümlülükleri(vergi vb.) yerine getirmek bir hayli yorucudur. Genç girişimciler, kadınlar ve çiftçilere birtakım kolaylıklar sağlandığını söylemek mümkün. Hatta bölgesel kalkınma ajansları aracılığı ile de destek da bulmak mümkün. Ama Türkiye'de en büyük eksiğin devlet tarafından insanların önüne çekilen vergi duvarları olduğunu düşünmüyorum. Evet Türkiye'de halen ticari ve mali düzenlemeler, endüstriyel gelişmeler ve demokrasi bilinci gelişmiş ülkelerin altında olabilir. Hatta Daron Acemoğlu'nun ''inclusive institutions'' dediği kapsayıcı kurumlarımız da henüz inşa edilmiş olmayabilir! Peki bu tip sorunlar var diye sabahtan akşama kadar dert mi yanacağız yoksa üretmeyi mi seçeceğiz ?

Yorumlar

  1. Merkur Futur Adjustable Safety Razor
    The Merkur Futur 메리트카지노 is a chrome finished 3 piece razor and 11bet features an adjustable head that allows you to adjust the angle of bet365 the blade with your $39.00 · ‎In stock

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlangıç İçin Gitar Tavsiyeleri

Hayatımıza yeni şeyler sokmak isteriz. Bunlar; insan, hobi, şehir ya da düşünce olabilir. Hobi edinmek, genellikle devamlılığı gelmeyen uğraşlardır. Bir anlık hevesle başlayıp daha sonra bıkarız. Bunların başında da enstrümanlar gelir. Herkes (çoğumuz) bir enstrümanı; sesini ya da duruşunu severek almak ister. Yıllar önce ben de en sevdiğim enstrüman olan gitarı aldım. Yaklaşık dört yıldır elimin altında duran bu güzelim aleti henüz daha yeni keşfediyorum. Son üç aydır sıkı çalışıyorum. Daha önce imkansız gördüğüm bazı teknikleri yeni yeni uygulamaya başladım. Hatta bareli akorları ''Bunu hayatta basamam'' diyerek uzunca zaman aynı akorlar ile geçiş yapmak suretiyle tıngırdattım gitarı. Bugünlerde ise sağ elimi farklı ritmlere alıştırma çabası içerisindeyim. Lafı fazla uzatmadan başlangıç seviyesinde alınabilecek birkaç gitar tavsiyesinde bulunayım dedim. Verdiğim klasik gitar örneklerinin muadilini kendi mahallenizdeki ya da şehrinizdeki müzik marketlerden bulabilirsin

Mandabatmaz Türk Kahvesi -1967/ Beyoğlu

Beyoğlu adımlamak için en çok bulunduğum yer İstanbul'da. İnsan çeşitliliği bakımından ülkemizde daha renkli bir yer var mıdır bilmiyorum. Geçtiğimiz gün yine oradaydım. İstiklal merkezli bir Beyoğlu salınımında bulundum sevgilimle. Nerede oturalım sorularını sağnaklaştırdığımız tam o an kız arkadaşım "Mandabatmaz'a gidelim" dedi... Daha önce adını duymuştum lakin hiç uğramamıştım. Yakın sayılırdık o sokağa. İstiklal'in gürültü ve hengamesinden hemen Olivia Geçidi Sokağına girdik. Az ileride sıralı yer tabureleriyle bizi Mandabatmaz bekliyordu. Doğrusu burası hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Müdavimlerinden dinlemek daha doğru olacaktır. Ne de olsa 1967 yılından beri mevcudiyetini sürdüren bir mekan. Kahvesi evvelden nasıldı; servis, oturma düzeni, fiyatları ya da sahipleri nasıldı bu konularda bir mukayese yapamayacağım. Ama şunları söylemek isterim... Fiyatları uygun bir yer. İki Türk Kahvesine yanlış hatırlamıyorsam 16 TL ödedik ki b

İbraniceden Çizmek - Ece Ayhan (şiir)

Bacaklarım uzun nereye gitsem uzun nereye gitsem gelip beni buluyor çıkmaz bir sokakta ablam Bu kente bir güvercin çizmek güvercinin gözlerini çizmek bir güvercin orta çağda bir güvercin tebeşirle Bir duvar boyunca ağaç serinlik bir ses çiziyorum herkeste olsun herkeste bir ses olsun istiyorum güvercinde bir ses ablamda orta çağda bir ses Nereye gitsem uzun bacaklarımdan buluyorlar hep çizerken başka bir sesi ve bayraklar dolusu bir bayram kente  ibraniceden. 1956 (Ece Ayhan, Kınar Hanımın Denizleri, YKY 2018)