WALL OHANNES

Sümeroji, Hititoloji ve Arkeoloji dendiği zaman akla ilk gelen isimlerden biridir Muazzez İlmiye Çığ. Yaptığı çalışmaların büyük bir bölümü Anadolu uygarlıkları üzerinedir. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde Çiviyazısı Uzmanı olarak uzun yıllar görev yaptı. Muazzez hanım bu eserinde bizlere kutsal kitapların Sümer'deki kökenlerini anlatıyor. Yaklaşık bir ay önce okuyup bitirdiğim bu kitabı sizlerle paylaşma gereği hissettim. Bendeki kitap 15. Baskı. Kaynak Yayınları tarafından hazırlanmış. Kitapta gerek dinlerin karşılaştırılması gerekse de her dinin kutsal kitabında yer alan bir takım hikayelerin Sümerlerdeki karşılığına yer verilmiş. Beni şaşırtan birtakım bilgilere sahip olduğumu söylemeliyim. Bilimsel altyapısı olan ve aynı zamanda okunaklı bir kitap arayışında olan okuyuculara da tavsiye ederim.

İki yılı aşkın süredir burada sizlere yazıyorum. Kim olduğunuzu, kaç kişi olduğunuzu ve hatta beğenip beğenmediğinizi dahi bilmeden ısrarla yazıyorum. Çünkü elimden gelen en iyi şeyin yazmak olduğunu biliyorum. Hayatımda mahir olduğum bir konu yok. Yazmak konusunda da değilim. Ama bu fiil, yaptığım zaman beni fazlasıyla rahatlatıyor. Kendi ömrüme nispeten uzun bir süredir yazıyorum diyebilirim. Bu yazımda biraz yazı serüvenimden bahsetmek istiyorum aslında. Benden iki yaş büyük bir ağabeyim var. Kendisi ilkokula giderken ben evde televizyon seyrediyor ama en çok da koca koca ansiklopedileri açıp resimlerine bakıyordum. Çünkü televizyondan erken sıkılıyordum. Belirli çizgi filmlerin ardından izlenmesi güç bir alet oluveriyordu hemen kocaman tüplü televizyonumuz. Bir yandan da ağabeyim gibi okula gitmeyi çok arzuluyordum. Ansiklopediler arasında bazen siyah-beyaz bazen renkli onca fotoğrafa sıkılmadan baktığımı çok iyi hatırlıyorum. Okula gitmek istememin en büyük sebebi ise yazıları

Kendinizi görmek için yarışmaların faydalı olduğu muhakkak. Artık ülkemizde pek çok kamu ve özel alanda faaliyet gösteren kurum sanata da yer veriyor. Bankalar özellikle açtıkları sanat galerileri ve her yıl düzenledikleri sergilerle insanları sanatla buluşturuyor. Vakıf Bank bu yıl yine Sarı Kareler Fotoğraf Yarışması ile fotoğrafçıları bekliyor. Altıncısının düzenlendiği bu yıl , daha öncekiler gibi geniş bir katılım bekleniyor. Dereceye girenlere çeşitli ödüllerin verildiği yarışmanın son başvuru tarihi 7 Haziran 2018 olarak belirlenmiş. Bu yarışmaya girecek arkadaşlara başarılar diliyorum. Belki ben de katılırım. Yarışma ile ilgili bütün ayrıntıları buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.

Türkiye'de 24 Haziran tarihinde bir erken seçim olacak. Ama gündemde bu erken seçimden çok 'döviz' ve 'ekonomi' konuları tartışılıyor. Bunu anlamak gayet mümkün. Dolar karşısında hızla değer kaybeden TL ve cari açıklar halkı tedirgin etmiyor diyemeyiz. Umarım büyük bir felaket yaşanmaz ve TL tekrar değer kazanmaya devam eder. Aslında bu konuda daha çok konuşmak isterdim ama burası bir ekonomi sayfası olmadığı için sizleri sıkmak istemiyorum. Doğrudan tavsiye edeceğim kitap hakkında birkaç kelam etmem daha doğru olacaktır. Deneyimli ekonomist ve akademisyen Mahfi Eğilmez'i, ekonomi ile ilgiliyseniz muhakkak duymuşsunuzdur. Ya da daha önce kitaplarından bazılarını tavsiye ettiğimde görmüşsünüzdür. Ben de Mahfi Eğilmez'in birkaç kitabı mevcut. Bu kitap aynı zamanda adının altındaki ''PİYASA SİSTEMİNİN ELEŞTİRİSİ'' yazısıyla da eleştirel bir yaklaşım ortaya koyuyor. Kitap olsun diye basılmamış, her sayfasında anlaşılabilir bir dille okuyucusunu

Bu başlıkta (ya da benzer) bir yazı daha yazmıştım. Bu çağın mutsuzluklarından dem vurarak. Umut aşılama arzusuyla değil, birtakım gerçekleri vurgulama kaygısıyla yazıyorum yine. Çağımızın ekonomik kıskaçlarını ıskalamadan, onun bize bıraktığı bedbin ruhlarımızı sanatla ya da bilimle oyalayarak nasıl feraha ereceğimizi düşünüyorum hep. Ekonomik kıskaçlara vurgu yapmamın çeşitli sebepleri var. İnsanoğlunun sonsuz istekleri ama bu istekleri karşılayacak sınırlı imkanları vardır. Bu durum, onun yeryüzünden sıyrılıp ruhlar alemine karışına kadar geçen zamanda sürekli olarak kişinin omuzlarında bir yük ya da ensesinde bir nefes olacaktır. Kimileri için bu dengeleme süreci onun gelişimine katkı sağlarken kimileri içinse onu yorgun düşürerek olduğu yerde kalmasına sebebiyet verecektir. Reklamların kum gibi olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Şuan bu yazıyı okuduğunuz düzlemde bile iki tane reklam alanı mevcut. Üretici ve tüketicilerin ticari bir eylemde bulunduğu ve bizim ''piyasa'&

Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılında kurulan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi(UMKE) bugüne kadar pek çok acil durumda halka hizmet etmiş güzide bir kurumdur. Doğal afet koşullarında yardıma koşan bu kuruluşa teşekkür etmek isterim. Gönüllülük esasıyla devam eden yapılanması gerçekten takdire şayan. Yakından tanıdığım kişilerde burada gönüllülük esasıyla görevler yaptılar ve anlattıklarıyla da takdirimi kazandılar. Neyse sergi konusuna dönelim. Canan Yaşar tarafından hazırlanan bu sergi afişinden anladığım kadarıyla UMKE gönüllü çalışanlarını bizzat sahada fotoğraflamış. Emek ve zaman isteyen bu işin sergisini kaçırmamakta fayda var. 30 Mayıs 2018 tarihinde sona erecek bu sergiye özellikte Tekirdağ'da yaşayan sanatseverlerin katılım göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Afişte de belirtildiği üzere TEFSAD Fotoğraf Derneği'ne bu sergiyi gezmek için zaman ayırmak güzel olacaktır.

Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği(AFSAD) tarafından düzenlenen ''Eber'in kıyısında yaşam, yaşamın kıyısında eber'' isimli fotoğraf sergisi 27 Mayıs 2018 tarihine kadar meraklılarını bekliyor. Ankara'da yaşayanlar için güzel bir fırsat sunan AFSAD aynı zamanda bu yıl 40. yılında. Fotoğraf sergisi yok olmak üzere olan Eber Gölü'nün kirliliğine dikkat çekmek için hazırlanmış. Bu yönüyle de sanatın yanında sorumluluk da taşıyan bir sergi. Yapanları tebrik ediyorum. CEPA alış-veriş merkezine yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin. AFSAD ile ilgili bilgiler edinmek ve etkinliklerden haberdar olmak için web sayfalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bokeh, Japonca boke ''bulanık'' anlamında kullanılır. Bir fotoğrafçılık terimidir. Odak dışında kalan alanların bulanık yerlerdir. Genellikle yuvarlak ya da köşeli ışıklar için kullanılan bir terimdir. Bunun için doğru bir lens ve diyafram ayarıyla başlayabiliriz. Bu konu ile ilgili yabancı bir sayfanın linkini buraya koyuyorum. Aşağıda bokeh içeren fotoğraflar ekleyeceğim. Böylece ne olduğunu daha iyi anlamış olacağız. Fotoğrafların tamamını ücretsiz stok fotoğraf sitesi pixabay'dan yükledim. Yakın zamanda ben de bu efekti içeren fotoğraflarımı paylaşmayı düşünüyorum. Bokehe örnek fotoğraflar:

İnsan dil ile iletişim kuran bir varlıktır. Dertlerini, sevinçlerini ve hülasa duygularını dilin olanaklarını kullanarak aktarır. Bunu yazılı yaptığı vakit ise bir takım dil kurallarına yani gramere ihtiyaç duymaktadır. Eski deyimle sarf billgisi bir dilin yapısal yönlerini ortaya koyarak onu bir kurallar bütünü içinde inceler. Bu alanda her dilin kendine has gramer yapıları vardır. Burada önereceğim kitabın da Türkçe dili ile iletişim kuran ve bunu kurallarına uyarak yapmak isteyen kişilerin başvuracağı önemli bir kaynak olduğunu söylemem gerekir. Özellikle benim gibi yazı yazarken fazla kural hatası yapanlar bu kaynaktan yararlanabilirler. Türk Dil Kurumu Yayınları tarafından basılan ve bendeki 10. Baskısı olan bu kitabın çok zengin bir içeriği olduğunu hemen söylemeliyim. Kitap toplam 628 sayfa. Ses bilgisi, yapı bilgisi ve söz dizimi ana başlıkları altında Türkçenin her ayrıntısını kurallar açısından ele alan bu eseri herkese tavsiye ederim. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar

Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan Seattle Türk Film Festivalinin başvuruları 1 Mart'da başlamıştı. Son başvuru tarihi ise 15 Haziran 2018. Bitmiş projesi olan ya da bitmek üzere olan kısa filmciler için güzel bir deneyim olabilir. 2014 yılında ilk kez Deniz Özden ''Bir Maç Günlüğü'' filmiyle kazanmıştı. Geçen yıl 100'den fazla başvuru yapılan Seattle Türk Film Festivali'ne bu yıl da bir hayli filmin başvurması bekleniyor. Festival hakkında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kültür, eski deyimle ''hars'' bir medeniyetin ana omurgasını oluşturmaktadır. İnsanlar cemiyetler yani milletler halinde yaşarlar. Bu cemiyetleri birbirinden ayıran ya da daha gelişmiş kılan ise hiç şüphe yok ki kültürdür. Yıllar içinde farklı toplumlar birbirleriyle kültür alış-verişinde bulunmuşlardır. Bunun sonucunda yeni kültürler meydana gelmiştir. Özellikle dilde bunu hissetmek mümkündür. Bu yazıyı yazmadan önce de ülkemizde seyredilen yabancı film oranlarını merak ettim. Kısa bir araştırmadan sonra ise bu yazıyı yazmak ve okurlarımı bilgilendirmek istedim. Özellikle sinemayı merak etmemin sebebi ise son dönemlerin en etkili sanatsal ve kültürel etkinliği haline gelmesi. Sinema salonlarının artışı ve insanların günlük yaşamda birbirlerine filmler üzerinden şakalar yapması gibi durumlar beni bu konuda araştırma yapmaya sevk etti. Verilerin tamamını Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hazırlanan bültenden aldım. Bu konuyla ilgili olarak sonraki bülteni 29 Hazir

Bu kamera benim ilk DSLR makinem olduğu için başka modeller ya da markalarla mukayese yapmam şuan için mümkün değil. Şimdilik sadece bu kamera hakkında deneyimlerimi ve bu kameranın özelliklerini sizlere anlatabilirim. Canon 750D hakkında öncelikle dokunmatik bir LCD ekrana sahip olma özelliğinden bahsedebilirim. Bu LCD ekran 3.0 inç yani 7,7 cm. Ekran belirli açılarda hareket edebiliyor ve bu da bazı açılardan çekim yapmayı daha kolay kılıyor. Ekranı, dokunmatik özelliğini kullanarak deklanşör ya da netleme gibi eylemleri gerçekleştirmek için de kullanmak mümkün. Makinenin 24.2 Megapiksel APS-C sensörü var. Aynı zamanda tam olarak 19 AF(Auto Focus) noktası sunuyor. Makinenin işlemcisi DIGIC 6. Son olarak makine WİFİ, NFC ve Bluetooth bağlantı özelliklerini taşımakta. Canon'un bu cihazı benim gibi fotoğrafa yeni başlayanlar için oldukça güzel bir cihaz. Giriş seviyesinin üzerinde bir performans ve özellik isteyenler için oldukça ideal bir makine.

Kısa film çekmeye niyetlenen pek çok insanın başta gelen problemlerinden birisi ne tür kamera kullanacağıdır. Bu sorunu aştıktan sonra ise hangi lens türünü kullanacağını araştırır. Şuan benim yaptığım gibi. Elimdeki lens ile muhtemelen bu işi halletmeye çalışacağım. Bu yaz için planladığım kısa film çekim işleri için şimdiden liste yapmaya başladım. Elimdeki lens Canon'un EF-S 18-55 mm IS STM(f/3.5-5.6). Bu lens kameram ile beraber geldi. Benim gibi bu işlerde yeni olan ve mahirleşmeye çalışan fotoğrafçı/yönetmen adayları için güzel bir lens aslında. Henüz ne tür fotoğraf çekeceğini bilmeyenler için bu lens güzel bir tercih.  Kısa film ve diğer video işlemleri için aslında 50mm ve 35mm'nin daha doğru bir tercih olduğu söyleniyor. Alır mıyım almaz mıyım henüz bilmiyorum. İsterseniz elimdeki Canon EF-S 18-55 IS STM (f/3.5-5.6) lensin özelliklerini kısaca listeleyim. Özellikleri  : - 0,25 m'lik kısa odaklama mesafesi - STM motoru sayesinde video çekimlerinde sess

Bergman filmleri varoluşsal soru ve sorunlar üzerinden giden siyah- beyaz bulmaca sayfası gibidir. Yönetmen bu filminde de yine aynı yaklaşımla bize sorular sorduruyor. Bir Bergman filmine göre süresi kısa: 81 dakika. Başrolde yer alan İsveçli oyuncu Gunnar Björnstrand bir kasabada papazlık yapan Tomas Ericsson'u canlandırıyor. Dört yıl önce karısını kaybetmiş bir Papaz olan Tomas, tanrının varlığı ile ilgili yoğun bir arayış içinde. Huzursuzluk film boyunca kendisini hep hissettiriyor. Tomas kendisine cemaatinden yönelen sorulara kendince "saçma" cevaplar veriyor. Tanrının sessizliğinden bahsediyor. Olay herhangi bir dönemde, herhangi bir kasabada geçiyor. 11 Şubat 1963 yılında gösterime giren bu İsveç filmi, ucuz metaforlardan sıkılmış olan "zor" seyirci için güzel bir izlence olacaktır diye düşünüyorum. Film Oyuncuları : Ingrid Thulin Gunnar Björnstrand Max vpn Sydow Gunnel Lindblom Allan Edwall Olof Thunberg Elsa Ebbesen Kolbjörn Knudsen Filmd

Bir iktisat öğrencisi olarak kütüphanemde hayli fazla ekonomi kitabı var diyebilirim. Bunların büyük çoğunluğu iktisat teori kitapları. Adam Smith, Karl Marks, Keynesyen, Mill ve daha birçok ekonomi alanında çalışma yapmış kişilerin kitaplarını yıllar içerisinde edindim. Burada yapacağım liste ekonomi alanında öğrenim hayatına yeni başlamış olanlar, ekonomiyi merak edenler, kavramları bilmek isteyenler için olacak. Listede ''nasıl olmaz'' dediğiniz kitaplar varsa yorum yaparak yardımcı olursanız sevinirim. 1 - Mahfi Eğilmez - Kolay Ekonomi - Remzi Yayınları  2-  Mahfi Eğilmez - Ekonomide Analiz - Remzi Yayınları  3- Şevket Pamuk - Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi - İş Kültür Yayınları 4- Daron Acemoğlu, James A. Robinson - Ulusların Düşüşü - Doğan Kitap 5- Karl Marks, F. Engels - Komünist Manifesto - Can Yayınları Ayrıca TC Merkez Bankası'nın geliştirdiği ve benim çok hoşuma giden HERKES İÇİN EKONOMİ platformun

Dyln Moran'ın yazdığı ve oynadığı İngiliz komedi dizisi. Sitcomları genelde severim. Bu dizi de onlardan birisidir. Bir kitabevi sahibi olan Bernard Black, onun yan komşusu Fran ve eski işini bırakıp bir barda tanıştığı Bernard'dan iş teklifi alan Manny arasında geçen komik olayların anlatılsığı minik bir dizi. İlk bölümü 2000 yılında TV de yayınlanan Black Books toplam 3 sezon ve 18 bölüm. Eğlenceli vakit geçirmek için güzel bir dizi.  Dizinin imdb bilgileri için buraya tıklamanız yeterli olacaktır.

Farabi - İlimlerin Sayımı - Divan Kitap Türkçülüğün Esasları - Ziya Gökalp - Ötüken Neşriyat Işık Doğudan Gelir - Cemil Meriç - İletişim Yayınları Din ve İdeoloji - Şerif Mardin - İletişim Yayınları