Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tek Düzen Hesap Planı Nedir ?

 Tek Düzen Hesap Planı (TDHP), işletmelerin muhasebe kayıtlarını ve mali tablolarını standart bir formatta tutmalarını sağlayan bir sistemdir. Türkiye'de, TDHP 1994 yılında yürürlüğe girmiştir ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. TDHP'nin temel amacı, mali tabloların anlaşılabilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini artırmak, muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamaktır.     Tek Düzen Hesap Planının Özellikleri 1. Standartlaşma:    - Bütün işletmeler için aynı hesap kodları ve hesap isimleri kullanılır. Bu, farklı işletmelerin mali tablolarının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.    2. Detaylı Yapı:    - TDHP, ana hesaplar, alt hesaplar ve yardımcı hesaplardan oluşur. Bu yapı, muhasebe kayıtlarının daha detaylı ve spesifik olmasını sağlar.   3. Hesap Kodları:    - TDHP'de her hesap için belirli bir kod sistemi kullanılır. Bu kod sistemi, hesapların sınıflandırılma

Muhasebenin Kısa Tarihi

  Muhasebenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin başlamasıyla birlikte gelişmiştir. İşte muhasebenin tarihine dair önemli dönüm noktaları:     Antik Dönemler - Mezopotamya: M.Ö. 4000 yıllarında, Sümerler tarafından ilk muhasebe kayıtları tutulmuştur. Kil tabletler üzerine yazılmış bu kayıtlar, tarımsal ürünlerin ve ticaret mallarının hesaplarını içerir. - Mısır: Mısır'da da M.Ö. 3000 yıllarında muhasebe kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Tapınaklar, piramitler ve devlet kurumları için yapılan harcamalar ve gelirler dikkatlice kaydedilmiştir. - Yunan ve Roma İmparatorlukları: Bu dönemlerde de ticaretin gelişmesiyle birlikte muhasebe uygulamaları yaygınlaşmıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu'nda devlet gelirleri ve harcamaları detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.     Orta Çağ - İslam Dünyası: Orta Çağ'da İslam dünyasında da muhasebe önemli bir yer tutmuştur. Özellikle Abbasiler döneminde, devletin gelir ve giderlerinin k

Resesyon Nedir ?

Resesyon, bir ekonomide genel ekonomik faaliyetlerin belirgin ve yaygın bir şekilde düşüş yaşadığı bir dönemi ifade eder. Bu dönem genellikle birkaç çeyrek (üç aylık dönemler) veya daha uzun süre devam eder ve ekonomik büyüme oranlarında negatif değerler görülür. Resesyonun ayrıntılı açıklaması aşağıdaki başlıklarda ele alınabilir: Resesyonun Tanımı ve Özellikleri 1. **Tanım**: Resesyon, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) gibi temel ekonomik göstergelerin ardışık olarak iki veya daha fazla çeyrek boyunca düşüş gösterdiği bir ekonomik durumdur. Bu düşüş, geniş çapta ekonomik faaliyetlerde azalma anlamına gelir.     2. **Ekonomik Göstergeler**: Resesyon sırasında, GSYH'nin yanı sıra, işsizlik oranı, sanayi üretimi, perakende satışlar ve yatırım gibi diğer ekonomik göstergelerde de düşüş gözlenir. 3. **Zaman Çerçevesi**: Resesyon genellikle birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Resesyonun süresi ve şiddeti, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Resesyonun Nedenleri Resesyonun bir

ERP Nedir ?

Merhaba, Bu yazımda sizlere ERP'nin tam olarak ne olduğunu ve nerelerde kullanıldığını anlatmaya gayret göstereceğim. ERP türlerini ve bunların dünyada hangi şirketler ve ülkeler tarafından geliştirildiğini anlatmaya gayret göstereceğim. ERP yani "Enterprise Resource Planning" yani Türkçe olarak söyleyecek olursak "Kurumsal Kaynak Planlaması" orta ve büyük ölçekli her firma tarafından kullanılan bir program türüdür. Bu ERP programlarında şirketler; finansal durumlarını, insan kaynakları yönetimini, lojistik, depo ve stok alanlarında kontroller yapabilir ve anlık olarak şirketin genel durumu hakkında bilgi sahibi olabilirler. Burada özellikle yoğun operasyonu olan şirketlerin takiplerinin kolaylaşması için ERP firmaları tarafından geliştirilmiş özel modüller tarafından oldukça verimli süreç yönetimleri sağlamak mümkündür. Temel olarak bir ERP programından şunları yapması beklenir; 1 - Üretim Planlama 2 - Mali ve Finansal Yönetim 3 - Tedarik Zinciri Yönetimi 4 - P

Marketing Mix Nedir ? (4P)

 Son zamanlarda  pek çok insan e-ticarete yöneldi. Özellikle 18-40 yaş arası için bunu söylemek mümkün. İnsanlar ekonomik özgürlüklerini kazanmak için .eşitli yollara başvuruyor. Bunun başında da ticaret geliyor. Yüzyıllardır servet sahiplerinin mesleği olan "tüccarlık" her ne kadar form değiştirse de nüvesindeki ruh aynı: kar etmek! Kuzenim, arkadaşlarım ve pek çok kişi son zamanlarda e-ticarete yöneldi. Ben de halihazırda önemli bir e-ticaret şirketinde çalışmaktayım. Önümüzdeki dönemlerde istifa edebilir veya kendi markamı kurabilirim. Ama bunun için gerekli sermaye ve bilgi birikimim henüz yok.  Hemen hemen her gün "artık işimi kurmalıyım" desem de henüz cesaret gösterebilmiş değilim. Size bu yazımda iş kurmak isteyenler için en temel bilmesi gereken bir şeyden bahsetmek istiyorum: Marketing Mix ! 1960'larda Philip Kotler tarafından ortaya atılan bu pazarlama teorisi şu dört P den oluışmakta -     Product - Ürün -     Price - Fiyat -     Place - Dağıtım, yer

SMMM SGS Hakkında

 Merhaba Daha önce SGS sınavına iki kez girdim. Her ikisinde de 50 küsur puan alarak az bir farklı sınavda başarısız oldum. Bu yıl nasip olursa üçüncü kez gireceğim. İlk ikisinde Fuat Hoca ile çalıştım ve oldukça faydasını gördüm diyebilirim. Anlayacağınız gibi son bir gayretle aslında kazanabilirdim ama olmadı. Bu sefer ya kurs almadan kendim çalışacağım ya da alırsam yine online kurs alacağım. Çünkü İstanbul'da ulaşım konusunda oldukça sıkıntı yaşarım.  Diğer iki sınavda da Maliyet Muhasebesi konusuna bakmamıştım. Bu sefer bu konunun da üzerine eğilmeyi planlıyorum. Her ne kadar zor olsa da önümde şuan dört ay var.  Sınav, çalışma notlarım ve dahası için paylaşımlarıma devam edeceğim.

Tasarruf Planı Yapmak

 Merhaba Şuan ülkemizde yaşayan insanların büyük bir bölümü mevcut gelirlerini dengeli harcamaya ve en iyi şekilde değerlendirmeye yönelik araştırmalar yapmakta. Esasında bu blogun tekrar başlamasının altında yatan şeylerden birisi de benim kişisel yatırımlarıma daha da dikkat etme isteği. Halihazırda ülkemizde pek çok insan ücretli ve bu ücretli kesimin büyük kısmı da asgari ücretli. Enflasyonun bu seviyelerde olduğu ülkelerde geçinmek bir hayli zor. Hükümet asgari ücrette artışlar yapsa da bu sadece nominal anlamda bir artış olmakla beraber o paranın reel anlamda enflasyon canavarının karşısında eridiğini biliyoruz. Alt-orta , orta ve orta-üst kesim şuanda gelirini harcamak ile meşgul. Haklı olarak. Çünkü her geçen gün bugün almadıkları mal ve hizmetler muazzam bir artış göstermekte. Ya da aldıkları mal ve hizmetler gelecekte baktıklarında oldukça ucuza bir edinim olacak. Ama bu "harcama" üzerine kurulan "enflasyonla görece mücadele" bir yerden sonra sizi sadece b